Plüton transiti…

Önce kalp çarpıntısı ile başladı. Hava karardıktan, gece çöktükten sonra nabzım artıyor, kalbim düzensiz bir şekilde çarpıyordu. Buna ilaveten göğsümüm sol tarafında, tam kalbimin bulunduğu yerde, yumruk şeklinde bir ağrı hissediyordum. Kan dolaşımım hızlanıyor, sanki başımdan ateş çıkacak gibi oluyordu. Bir şeylerin yolunda gitmediğinin farkındaydım, ama tam olarak ne olduğunu da anlayamıyordum. Her geçen gün gücüm daha da azalıyordu. Sokağa çıkmaktan kaçınıyor, hatta evde perdeleri bile açmak istemiyordum. Bir girdaba kapılmış gibi nefes alamıyor, kontrol dışı sürükleniyor, dibe doğru çekiliyordum. Kendimi doktorlara giderken ve muhtemel bir kalp rahatsızlığımın teşhis edilmesini beklerken buldum. Ancak yapılan tetkikler sonucunda doktorlar hiçbir sorun olmadığına karar verdiler.

        İşte Plüton transiti ile tanışmam aynen bu şekilde oldu!   

   Meğer, doğum haritamda Oğlak burcunun ilk derecelerinde yer alan Güneş’imi etkilemeye başlayan karanlıkların gezegeni Plüton, ben teşhis peşinde koşarken etkisini göstermeye başlamış. Nerden bilebilirdim ki etkisini olay bazında beklediğim bu transitin beni bu şekilde derinliklere çekerek dönüştürmeye başlayacağını…

      Plüton transitleri dönüştürücü etkiler taşırlar. Ancak bu değişim ve dönüşüm pek kolay olmaz. Travmatik olaylar gündeme gelebilir. Transit olarak geçmekte olan Plüton’un açı yaptığı gezegenin temsil ettiği konularda yaşanacak deneyimler söz konusudur. Bu transit geçtikten sonra artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

     Doğum haritasında Güneş kişiliği ve kimliğimizi temsil eder. Plüton’un Güneş ile açı kurması, kişinin kendi gücünü ve gerçek kişiliğini keşfetmesini ister. Bu gerçek kimlik, öğretilen ve toplum tarafından beklenen değil; aslında içsel derinliklerde dışa açılmayı bekleyendir.

     Gerçek potansiyelin nedir?

     Ne kadarına tahammül edebilirsin?

     Sonuna kadar gitmeye cesaretin var mı?

     Kişisel gelişimini engelleyen konularla yüzleşmeye hazır mısın?

     Değişime açık mısın?

     Eskiyi geride bırakabilir misin?

     Kendini keşfetmekten korkuyor musun?

     Mücadele edecek gücün var mı?

  Ölüm, bitiş, başlangıç, yenilenme, sıfırlanma gibi temaları hayatın gerçeği olarak kabul etmen gerektiğini bilmiyor musun? Nasıl ki her sonbaharda bütün ağaçlar sararır, solar ve yeniden doğacakları bahara kadar kışın soğuğuna dayanırsa; sen de bu sürece dayanmalısın!              

      Yeniden doğman için aslında ruhsal olarak eskiyle bağını koparman; bir bakıma metaforik olarak ölmen gerekiyor.

   İşte Plüton, 2008’de girdiği Oğlak burcundan transit geçerken 5 kez dokunduğu doğum haritamdaki Güneş’ime 2010 yılında yukarıdaki soruları sordu…..

    Tabi bu soruları sorarken, acı hayat dersini vermeden geçmedi.

    Mitoloji’de yer altı tanrısı Hades olan Plüton; 29 Haziran 2010 tarihinde canım babacığımı da yeraltına alırken bana hayatımın en acı tecrübelerinden birini de yaşattı…

     Canım babacığım, kalbimin en derin yerindesin ve bana yaşam mücadelem için ihtiyacım olan gücü veriyorsun…. Huzur içinde uyu……..

BETÜL ALAKIR
ISAR CAP Danışman Astrolog,
ISAR Danışmanlık İlkeleri ve Etik Farkındalık Eğitmeni,
Öğretim Görevlisi, İngilizce Öğretmeni

Bu sitede yer alan yazılarımın tüm hakları saklıdır. İçerik izinsiz kullanılamaz.

Copyright © 2009-2024 Betül Alakır